Lenin Den Önce Rusya'Yı Kim Yönetti ?

Sude

New member
Lenin’den Önce Rusya’yı Kim Yönetti?

Rusya’nın Çarlık Dönemi ve Yönetimi

Lenin’den önce, Rusya, yaklaşık üç yüzyıl boyunca Çarlık rejimi tarafından yönetiliyordu. Bu dönemde Rusya'nın hükümdarları, Çar unvanını taşıyan monarklardı. Çar, Rusya İmparatorluğu'nun en yüksek otoritesiydi ve tek yetkili olarak ülkeyi yönetiyordu. Çarlık Rusya'sı, 16. yüzyıldan 1917'deki Bolşevik Devrimi'ne kadar varlığını sürdürmüştür. Çarlık dönemi, özellikle 19. yüzyılın sonlarına kadar, mutlak monarşi prensiplerine dayanan bir yönetim biçimiyle devam etmiştir.

Çar II. Nikolay ve Son Çarlık Dönemi

Lenin'den önce Rusya’yı yöneten son hükümdar, Çar II. Nikolay'dı. 1894 yılında tahta çıkan II. Nikolay, son Çar olarak Rusya'yı yönetti. II. Nikolay'nın hükümet tarzı, dönemin sosyal ve ekonomik sorunlarına çözüm getirememiş, bunun yanı sıra Çarlık rejimi büyük bir halk muhalefetiyle karşı karşıya kalmıştır. Özellikle 1905'teki 1905 Devrimi, Çar’a karşı halkın gösterdiği tepkilerin bir yansımasıdır. Bu dönemde, işçi sınıfı, köylüler ve aydınlar arasında artan huzursuzluk, Çarlık yönetiminin zayıflamasına yol açmıştır.

1905 Devrimi, Rusya'da bir dizi reformun yapılmasına yol açtı, ancak bu reformlar, halkın beklentilerini karşılamamıştı. Çar II. Nikolay, halkın taleplerine kulak asmamış ve Çarlık rejimi üzerinde güçlü bir denetim kurmaya devam etmiştir. Bunun sonucu olarak, Rusya'nın ekonomik ve sosyal yapısı giderek daha kırılgan bir hale gelmiştir.

I. Dünya Savaşı ve Çar II. Nikolay’nın Sonu

I. Dünya Savaşı, Rusya'nın Çarlık yönetimi için bir dönüm noktası oldu. Savaşın ilk yıllarında Rusya, büyük kayıplar verdi ve ordunun morali bozuldu. Çar II. Nikolay, savaşın yönetimi konusunda başarılı olamayınca halkın desteğini kaybetmeye başladı. Savaşın getirdiği ekonomik zorluklar, yetersiz yönetim ve kıtlık, halk arasında büyük bir hoşnutsuzluğa yol açtı. 1917'deki Şubat Devrimi, Çar II. Nikolay’nın tahttan feragat etmesine ve Çarlık rejiminin sona ermesine yol açtı. Bu, Rusya'da yeni bir dönemin başlangıcını işaret etti.

Çarlık Sonrası: Geçici Hükümet ve Sovyetlerin Yükselişi

Çar II. Nikolay’nın tahttan indirilmesinin ardından Rusya'da bir boşluk oluştu. Bu boşluk, geçici bir hükümetin kurulmasına yol açtı. Geçici Hükümet, II. Nikolay’nın tahttan feragatından sonra kurulan ve çoğunluğunu liberal ve sosyalist olmayan figürlerin oluşturduğu bir yönetim biçimiydi. Ancak, bu hükümet de uzun süre iktidarda kalamadı ve halkın beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı.

Geçici Hükümet, Rusya'nın savaşa devam etmesini istemiş, ancak halkın büyük bir kısmı savaşa karşıydı. Ayrıca, köylüler ve işçiler, geçici hükümetin vaatlerini yerine getirmediğini düşünerek daha fazla isyan etmeye başlamışlardı. Aynı dönemde Sovyetler (işçi ve köylü konseyleri), devrimci ruhu yansıtan bir güç olarak ortaya çıkmaya başladı. Bu süreç, 1917 Ekim Devrimi ile sonuçlandı ve Lenin önderliğindeki Bolşevikler, geçici hükümeti devrerek iktidarı ele geçirdi. Bu, Çarlık yönetiminin ve geçici hükümetin sona erdiği bir dönüm noktasıydı.

Rusya’nın Yönetimi: Çarlık Döneminin Özellikleri

Çarlık Rusya’sının yönetim biçimi, mutlak monarşi ve feodal yapı üzerine kuruluydu. Çar, Rusya’nın siyasi ve dini otoritesiydi ve tüm yönetim yetkisi ona aitti. Rusya’da anayasal bir düzen veya demokratik kurumlar yoktu. Halkın çoğunluğu, zor yaşam koşulları altında çalışıyordu ve aristokratlar ile toprak sahipleri, geniş topraklara sahipti. Bu, sosyal eşitsizliklerin derinleşmesine neden oluyordu.

Çarlık dönemi, büyük bir toprak reformunun yapılmadığı ve sanayileşmenin yavaş olduğu bir dönemdi. Aynı zamanda, Rusya'da kültürel ve bilimsel gelişmelerin yaşandığı, ancak bu gelişmelerin yalnızca sınırlı bir kesimi etkilediği bir süreçti. Bu durum, halkın büyük bir kısmının eğitim ve kültürden uzak kalmasına yol açtı.

Lenin’den Önceki Rusya'da Sosyalist Hareketler

Çarlık yönetimi altında Rusya'da birçok sosyalist hareket yükselmeye başlamıştı. 19. yüzyılın sonlarına doğru, özellikle işçi sınıfının örgütlenmeye başlamasıyla birlikte, sosyalist düşünceler Rusya’da hızla yayılmaya başladı. Karl Marx’ın öğretileri, Rusya'daki bazı aydınlar ve işçi hareketleri tarafından benimsenmeye başlandı. Bu dönemde, Rus sosyalistleri arasında iki ana grup oluştu: Menşevikler ve Bolşevikler.

Menşevikler, sosyalist bir devrimin zaman alacağına inanıyorlardı ve reformist bir yaklaşımı savunuyorlardı. Bolşevikler ise devrimci bir yaklaşımı benimsiyor ve bir sınıf savaşının gerekliliğine inanıyorlardı. Lenin, Bolşevik Partisi’nin lideri olarak, işçi sınıfının önderliğinde bir devrim yapmayı hedefliyordu. Bolşevikler, 1905 Devrimi sonrasında güçlerini artırmışlar ve 1917’deki Ekim Devrimi’ni gerçekleştirerek Rusya’da Çarlık yönetiminin son bulmasını sağlamışlardır.

Çarlık Dönemi Sonrasında Rusya’daki Değişim

Lenin’in liderliğindeki Bolşevikler, Çarlık rejimini devirdikten sonra Rusya’da köklü bir değişim başlattılar. Bu süreç, yalnızca siyasi yapıyı değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik yapıyı da dönüştürdü. Çarlık rejimi altındaki sınıf ayrımlarına son verilmesi, toprakların köylülere dağıtılması, işçi sınıfının önderliğinde bir devrim yapılması, Lenin’in hedeflediği büyük toplumsal dönüşümün temel taşlarını oluşturdu.

Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle birlikte, Rusya'da Sovyetler Birliği’nin temelleri atılmıştır. Lenin’in liderliğinde yapılan reformlar, Rusya’yı dünyanın ilk sosyalist devletine dönüştürecek önemli adımlardı.

Sonuç

Lenin’den önce Rusya’yı yöneten kişi Çar II. Nikolay’dı. II. Nikolay’nın yönetimi, Çarlık Rusya’sının son dönemlerini işaret ederken, bu dönemdeki yönetim, sosyalist ve devrimci hareketlerin yükselmesine zemin hazırlamıştır. Çarlık rejiminin sona ermesinin ardından, Lenin ve Bolşevikler tarafından gerçekleştirilen devrimle birlikte Rusya, Sovyetler Birliği’ne dönüşmüş ve tarihin akışı köklü bir biçimde değişmiştir. Bu süreç, sadece Rusya’nın değil, tüm dünyanın geleceğini şekillendiren bir dönüm noktası olmuştur.
 
Üst