VAROLUŞÇULUK (EGZİSTANSİYALİZM) NEDİR?

Felaket

New member
VAROLUŞÇULUK (EGZİSTANSİYALİZM) NEDİR?
Varoluşçuluk kavramı, Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlüğüne göre, “varoluşun özden önce geldiğini ve özü sürekli olarak yarattığını ileri süren öğreti, egzistansiyalizm” olarak ifade edilmiştir. “Varoluşçu felsefeyi temel alan, bütün düşünsel uğraşılara verilen ad olarak tanımlanır ve felsefenin ele aldığı sorunları kökünden yenilemeye çalışan, büyük ölçüde Kierkegaard'ın başlattığı ve günümüz Avrupa'sının birçok düşünürünün yaşattığı akım” olarak sözlükte yerini alır.

Etimoloji Türkçe sözlüğüne göre varoluşçuluk, Fransızca existentialisme "varoluşçuluk, varoluşçu felsefe veya yaşam tarzı" sözcüğünden alıntıdır. Latince exsistere "ortaya çıkmak, zuhur etmek, olmak" fiilinden türemiştir.” Varoluşçuluk, “emperyalist ülkeler felsefesinde, etkisi yaygın olan, öznel-idealist ve irrasyonel bir akım”dır (Buhr & Kosing, 1999, s. 456). Felsefe Terimleri Sözlüğünde varoluşçuluk tanımı şu şekilde ifade edilmiştir: İnsan, yeni bir düşünme tutumu ile değerlendirilir. Bu felsefede, insan varoluşundan kalkarak onu kendine yabancılaşmadan kurtarmayı ister; özgürlüğü içinde insanın varoluşu ve kendini gerçekleştirmesi söz konusudur. Varoluşçuluk, insanın dünyadaki varoluşuna eğilerek yorumlayan felsefe görüşlerdir.

Varoluşçuluk, kapitalist sistemi en yoğun bunalımlarının dünya çapındaki ekonomik bunalımın biçimlendiği yüzyılımızın otuzlarında, bu bunalımla ilişkili olarak ortaya çıkmış, önce Almanya'da oluşmuş daha sonra Fransa'ya atlamış, ve nihayet İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir çok kapitalist ülkede, özellikle Federal Almanya Cumhuriyeti'nde, Fransa 'da ve İtalya'da, geniş burjuva aydın kesimlerinin ve küçük burjuva çevrelerinin bir çeşit moda dünya görüşü ve moda yaşantısı haline gelmiştir.

Varoluşçuluğun En Önemli Temsilcileri: Kierkegaard, Nietzsche ve Husserl gibi filozoflar tarafından belirgin özellikleri daha önce ortaya konan, 1930'lu yıllardan sonra ise başlı başına bir görüş olarak yaygınlaşan varoluşçuluğun Jean-Paul Sartre, Martin Heidegegger, Karl Jasper, Gabriel Marcel ve Merleau-Ponty en önemli temsilcileridir.

Varoluşçuluk, insanı, felsefenin başlıca konusu yaparken onun dünyadaki yerini araştırır, geleceğini düşünür. Varoluşçuluk insan değerlerinin alabildiğine zedelendiği, insanlığın onarılması güç yaralar aldığı bir dönemin felsefesidir. Bu içe kapanık felsefe, Avrupa'yı kavuran, hatta dünyayı sarsan iki dünya savaşının bunalımlarıyla beslenmiştir.
 
Üst